Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN

Peygamber Efendimiz; “Zamanını bileni Allah rahmetine erdirsin!” buyuruyor.

Zamanını bilmek ne demek? 

Zaman; iki olay arasındaki geçen süre. Zaman bu ve geçiyor, daima çalışıyor. Biz durduğumuz zaman, zaman durmuyor. Biz dursak da, uyusak da zaman akıp gidiyor. Ömür bitiyor. Sayılı nefesler sayıca azalıyor, tükenmeye doğru gidiyor. Onun için “Zaman çok kıymetli bir sermayedir.” denmiş. 

Almanya’da dolaşıyoruz. Almanca’sını söyleyelim: Zeit ist geld. Yani, “Zaman para gibidir, zaman çok kıymetlidir.” diyorlar. Para nasıl kıymetliyse; cepleri doldurduğu zaman insanın göğsünü kabartan kocaman kocaman paralar nasıl kıymetliyse zaman da kıymetli... 

Zaman herkeste var ama zamanı boşa harcıyoruz. Zamanın kıymetini bilmiyor çoğu kimse... Zaman kahvelerde gidiyor. Zaman stadyumlarda gidiyor. Zaman boş şeylerle geçiyor, elden kaçıyor. Ömür bitiyor, ortada bir şey yok... Dönüp baktığın zaman koca bir ömr-ü heder, boşa geçmiş bir ömür... Sonra çok kederleniyor insan, üzülüyor; “ah!” ediyor, “vah!” ediyor ama zaman bir daha geri gelmiyor. Zamanının kıymetini bilecek. 

“Zamanın kıymetini bilmek” sözünden ben, birincisi; zamanın kadrini kıymetini, önemini bilmek diye anlıyorum. Zamanın çok kıymetli olduğunu, saniyesinin boş geçirilmemesi gerektiğini düşünüyorum, bir bu... 

Bir de her zamanda, müslümanın o zamana uygun olarak yapması gereken uygun bir iş vardır. Mesela Ramazan’da oruç tutması lazım. Cuma vaktinde Cuma namazına gitmesi lazım. 

Cuma namazına gitmiyor, “Dükkânım açık, çalışıyorum.” diyor. Allah “Cuma vaktinde ticareti bırakın, camiye gelin!”1 diye buyurmuş. Haram işliyor, Allah’ın emrine aykırı iş yapmış oluyor. O zamanda Cuma namazına gitmek lazım. Cuma namazı kendisine farz olmuş olan, erkek ve hür bir insanın Cuma’ya gitmesi lazım! 

Sabahleyin güneş doğmadan önce kalkıp sabah namazını kılması lazım! Mümkünse camide kılması lazım çünkü evde kılmasından 27 kat daha sevaplı... Cuma namazı kılınan bir camide namazı kılarsa 50 kat sevap var. 

Zamanın kıymetini bilmek önemli. Bir de “İçinde bulunduğu zamanda yapması gereken en önemli iş hangisi?” diye düşünüp onu yapmak lazım! 

İçinde bulunduğun zamanı düşüneceksin: “Bugün günlerden ne? Günün hangi saati? Şu sırada ne yapmalıyım? Bu vakit namazını kıldım mı? Şu anda ben vaktimi neyle geçiriyorum, aslında neyle geçirmek lazımdı?” diye, insan zamanını böyle de bilebilir. 

Efendimiz’in tavsiye buyurduğu zamanı bilmek konusu böyle de olabilir. Hem zamanın kıymetini bilmek hem de hangi zamanda hangi sevaplı işi yapacağını bilip onu kaçırmamak... 

Seher vakti tevbe ve istiğfar zamanıdır. Seher vakti, imsak kesilmeden önceki zaman, gecenin son bölümleri, sahura kalkıp da oruç tutacakların namaz kıldığı vakitler... O vakitler kalkıp abdest alıp, namaz kılıp, dua edip tevbe ve istiğfar etme zamanı... 

Sabah namazı vaktinde sabah namazına gitmek lazım! Cuma namazının vakti gelince cumaya gitmek lazım! Akşamı, yatsıyı, ikindiyi zamanı gelince kaçırmamak lazım. Bunların hepsi önemli. 

Zamanının içinde o anda ne yapması gerektiğini bilmiyorsa bilenlere bakmalı, sormalı, öğrenmeli. Eski büyüklerimizin yazdığı bazı güzel kitaplar vardır. Günün içinde 24 saatin hangi saatini neyle geçirmesi gerektiğini anlatan kitaplar vardır. Bir günün, bir gecenin ameli diye bunları yazan kitaplar vardır. Ne kadar güzel... İnsan onları okumalı ve zamanının kıymetini bilerek, günün o saatinde hangi işi yapması gerektiğini bilerek zamanını değerlendirmeli, sevapları kazanmalı! İslâm için çalışmalı. Âhireti için çalışmalı. Allah’ın rızasını kazanmak için çalışmalı. Hayırlı işte koşturmalı, şerli işten uzak durmaya gayret etmeli. Zamanını boşa harcamamalı. 

--------------------------------------

[1]  62/Cum’a, 9.

 

Bu makale, mecmerkezi.org sitesinden alıntılanmıştır.

10 Rebîü'l-Âhir 1440 Pazartesi

Arama

Miladi'den Hicri'ye

Hicri'den Miladi'ye